28 Temmuz 2011 Perşembe

Adriyatik ve Balkanlar'a yolculuk...

Önümüzdeki günlerde hayallerimizi gerçekleştirmek üzere yola çıkıyoruz, heyecan hat safhada...Şubat ayından beri planlarını yapmaya çalışsak da, asıl hazırlıkların önemli kısmı son haftalara, hatta son günlere kaldı. Zaman yaklaştıkca sanki günler geçmek bilmiyor ama bir taraftan da yapmamız gerekenler yetişmiyor gibi...belki de bize öyle geliyordur:)



11 Temmuz 2011 Pazartesi

Avrupa'nın Başkenti; STRAZBURG

Summary: Strasbourg is one of the most important cities in Europe in terms of economy and politics. The city features the characteristics of both French and German architectures. Ill river flows through the city and it's possible to take a boat trip to enjoy city's picturesque on the water.  
Strasbourg Cathedrale / Cathedral of Our Lady of Strasbourg (Cathédrale Notre-Dame-de-Strasbourg) , Petite France and European Parliament are the most attractive touristic places of Strasbourg                                                                                   

Avrupa’nın başkenti lakabına uygun görülen iki şehir var sanıyorum; birincisi Brüksel ve ikincisi Strazburg. Avrupa Parlamentosuna ev sahipliği yapan bu şehirler Avrupa ekonomi ve politikasının da göz bebeği.
 
Strazburg - Ill Nehri
Strazburg (ing.- fra. Strasbourg, alm. Straßbourg) , Avrupa Birliği için önemli olmasının yanı sıra çok güzel, gezilesi, görülesi bir şehir aynı zamanda. Fransa’nın Almanya sınırında yer alan ve yapılarıyla değil ama iklimiyle Almanya’dan ayrışan şehir, ayrıca büyük bir üniversite kenti. Senelerce bir Almanların bir Fransızların eline geçmiş ve tarihteki bu gelgitli yolculuğunu günümüzde dahi mimarisiyle yansıtıyor. 

Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 2 Nisan 2010

7 Temmuz 2011 Perşembe

Dublin'de Bir Lezzet Duragi: ELEPHANT & CASTLE

 Ne zaman gittik, gezdik, gördük : 11 Ocak 2011

Summary: Elephant & Castle is a restaurant which located in the Temple Bar area in Dublin. I suggest you to eat their very popular and delicious chicken wings with fingers. No worries, they bring you a cup of water to clean your fingers as well.                                                                                         
Dublin - Irlanda

Dublin'e yolum bir is toplantisi nedeniyle düstü. Ucusun toplanti gününün öncesinde olmasi bana kesif icin yaklasik 3-4 saat veriyordu. Otel resepsiyonundan nerede yemek yenir, aksam aksam neresi görülür diye biraz bilgi edinip, Dublin haritasini da yanima alinca, basladim sehir turuna. Harita takip etmekte aslinda hic de fena olmamama ragmen resepsiyondaki kizin tavsiye ettigi The Castle'i bulamadim. Ertesi gün önüme ciktiginda aslinda sorunun bende olmadigini yanlis tarife kurban gittigimi anladim. Ama olsun hic problem degildi:) The Castle'i bulamayinca The Temple Bar diye bilinen barlar sokagina dogru ilerledim.Burasi bildiginiz barlar sokagi; barlar, restoranlar ve hediyelik esya dükkanlariyla tam turistleri ceken bir nokta. Sonradan Wikipedia'dan ögrendigim kadariyla bu muhit ismini bir zamanlar Trinity College'in dekani sir William Temple dan almis. Bu sokaktaki meshur bar ne zaman, ne kadar ünlü oldu, hikayesini bilmiyorum ama hazir gitmisken bir fotografini cekmezsem olmaz dedim:)