gezi blogu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi blogu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2015 Pazartesi

Avrupa’da Bedava Yürüyüş Turları


Tüm uğraştırıcı vize prosedürlerine rağmen, AVRUPA hemen herkesin gidip gezmekten vazgeçemediği, gezi rotalarının en bilindik durağıdır. Derin tarihi ve mimarisiyle hep çekici bir tarafı vardır ve yollarımız da sıkça düşer Avrupa ülkelerine. Ama çoğu zaman önünde durduğumuz bir binanın, bir köprünün ve yahutta bir sarayın önemini bilmeden, tarihteki ilginç hikayesini dinleyemeden fotoğraflarımızı çeker döneriz evlerimize. Halbuki geçmişte neler yaşanmıştır tam da durduğumuz o noktada, bilmek, gezilerimizi bilgiyle doldurmak, görmek kadar öğrenmek de güzel olmaz mı?

Elbette bilgiye ulaşmak artık çok daha kolay… Gezi kitapları, dergiler ve internet sayesinde aradığımız bilgilere kolayca ulaşabiliyoruz… Ama tarih konusunda ilgili ve bilgili biri gelse, canlı canlı kaynağında anlatsa şu hikayeleri fena da olmazdı. Hem şehrin en önemli noktalarını gezdirsin, bu noktaların tarihteki önemini, orada neler yaşandığını anlatsın bize, hem de bedava olsun… Kulağa hoş gelmiyor mu sizce de? Gerçekten hoş ve keyifli olurdu ve bir çok şehirde böyle bedava yürüyüş turları da mevcut. Ben size bizim üç ayrı destinasyonda deneyimleyip cok memnun kaldığımız bir kuruluştan SANDEMANs New Europe Tour'dan bahsetmek istiyorum.

18 Ekim 2012 Perşembe

Bal, Badem, Bük Diyarı DATÇA


Mekanım Datça olsun!
Can Yücel

Kapak fotoğrafından da anlayacağınız gibi birazdan okuyacağınız satırlar turkuaz renkli suyun hikayesidir, yani Ege’nin en güzel kıyılarına ev sahipliği yapan Datça Yarımadası’nın… Yani beş yıldızlı otellerin ve herşey dahil sistemlerin yerine butik otel ve aile işletmeciliklerinin bulunduğu, yollarının pek de komforlu olmadığı ama oksijeni, yeşili, turkuazı bol DATÇA... SIZ evet SIZ, sakinliği, dinginliği,  huzuru arayan sevgili gezi dostları... Devam edin... Oksijeni, huzuru ve tarihi hep ensenizde hissedeceğiniz güzel Datça'yı tanımak üzeresiniz... Tabi eğer henüz tanımıyorsanız...

Gelelim bizim hikayemize, bizim favori tatil mekanımız Kaş’tır, öyle ki eşimle de Kaş’ta tanıştık. O yüzden bizim için yeri hep ayrıdır. Ama geçtigimiz sene dillere destan olan Datça’yı da görme vaktidir dediğimizden beri  Kaş'ımızın yanı sıra bir de Datça'mız oldu. Bu sene de sıcaklar bastırmadan Temmuz ayında çevirdik direksiyonu Datça'ya, bal, badem ve bük diyarına... 

28 Eylül 2012 Cuma

Almanya'nın güneşi en bol şehri, FREIBURG*

Almanya'nın bir çok şehrinde doğa ve tarih hep içiçedir… Bir tarafta mimari, bir tarafta parklar, bahçeler ve hatta ormanlar... Kaosa alışmış gözlerimizin fazla düzeni yadırgamasından mıdır bilinmez ama, ilk görüşte kan kaynamaz bu şehirlere nedense ve sanki birşeyler eksik gibi gelir. Halbuki Freiburg farklıdır, cıvıl cıvıldır, hareketlidir. Her şeyden önce genç nüfusun çoğunlukta olduğu bir üniversite kenti ve Almanya'nın en güneşli şehridir. Aslında işin özü Freiburglular yaşamayı ve her daim şehrin sunduğu güzelliklerin keyfini çıkarmayı çok iyi bilirler. Her karışta, kaldırım duvar demeksizin soluklanan, hatta güneşlenen insan grupları vardır. Yer mekan önemli değildir, Freiburglular her yerde mutludur. Kanımca Freiburg'u daha da güzel yapan, mutlu insanlarıdır bu şehrin… 

3 Ağustos 2012 Cuma

Gezgindir Gezenin Adı Sosyal Medyada...




Gezmeden duramayan bir çift olarak, herkes gezsin, gezmeyi sevmeyen kalmasın istiyoruz. Gezme ve seyahat alışkanlıkları pek tabi farklılıklar gösterir. Kimi lüks seyahati tercih eder, kimi yeter ki uzakta olayım paranın ne önemi var der... Bizce gezmek veya gezebilmek için en büyük engel para değil, ZAMANdır. Zira şu kısacık ömrümüzde görülecek o kadar çok yer var ki, iş güç arasında ayırabildiğimiz vakitler ne kadar yeter bize... İşte bu yüzden de avare (vagabond) gezginlere hep imrenmişizdir. yanlış anlaşılmasın kıskanmak değil sadece bir imrenmedir bu:) yoksa herkesin yolu açık olsun!!!

Biz her bulduğumuz fırsatı iyi değerlendirmeye çalışıyor, geziyor, fotoğraflıyor ve gördüklerimizi, deneyimlerimizi yazıyoruz :)) Nerede ne yapılır, ne yapılmaz, nerede kalınır, ne yenilir içilir gibi tavsiyeler vermeye çalışıyoruz çoğu zaman. Kim bilir belki de biz çok sevdik gezdiğimiz yerleri siz de sevin diyedir:)
Uzun lafın kısası biz gezmeyi ve paylaşmayı seviyoruz...

O halde gidip, görüp paylaşması bizden, takip edip tavsiyelerimizi okuyup uygulaması da sizden... 
TAKİP ETMEK mi?

20 Nisan 2012 Cuma

Fransa'nin Venedik'i, ANNECY

Dört günlük Paskalya tatili geldi çattı, iş yoğunluğu koşuşturmaca derken son güne kadar evde kalıp kalmayacağımız belli değildi. Tam da bu sırada Mart başından beri bize harika bir bahar yaşatan hava, yapacağını yapmış ve Avrupa'nın üstüne kara bulutlarını salıvermişti. Meteoroloji 4 günün de Stuttgart semalarında karanlık geçeceğini söylemesiyle, son dakikada arabayla ulaşabileceğimiz güneşli bir yerler aramaya başladık. İki seçeneğimiz vardı. Hırvatistan - Pula ya da Fransa - Marsilya... 300 günü güneşli Provenz şehri, Marsilya ağır basınca, Perşembe akşam kararımızı verip Cuma sabah apar topar düştük yollara. Haritaya göre en kısa yol İsviçre üzeri 918 km'ydi. Hem kısa hem de ekonomik olarak daha avantajlı bir yoldu bu. Çünkü ne kadar az Fransa'nın paralı otobanlarında olursak o kadar iyiydi, tabi ki bütçemiz için;). İsviçre'den bir kere alınan vinyet bir yıl geçerli oluyorken, Fransa otobanları tek seferlik geçiş için deve yüküyle para istiyor. 

18 Mart 2012 Pazar

Tesekkurler...


Katıldığımız gezi blogları yarışmasının halk oylaması sonuçlandı. Ne yazık ki ilk 10'a giremedik. Genç bir blog olarak ilk kez bir yarışmaya katıldık, ilk ona giremesek de, bu bizim için yine de eğlenceliydi, keyifliydi;)

Desteğini ve oylarını bizden esirgemeyen herkese sonsuz TEŞEKKÜRLER...

Gezmeye, paylaşmaya devam, yollarımız açık olsun:)

2 Mart 2012 Cuma

Haydi Oylar Gezgindir Gezenin Adi'na :)))



Gezgindir Gezenin Adı yayına başladığından bu yana ilk defa bir gezi blogu yarışmasına katılıyor. O yüzden cok heyecanliyiz:)

Gazella Turizm'in düzenledigi Üc Kita Bir Blogger yarismasinda sizin de desteginize, oylariniza ihtiyacimiz var.
Oylama Facebook sayfası üzerinden yapılıyor. Aşağıdaki linkten, bannerdan yada Gazella Travel Design sayfasindaki yarışma sekmesinden Blog isminin yanindaki sari yildiza tiklayarak oyunuzu verebilirsiniz.

4 Haziran 2009 Perşembe

Gezgindir gezenin adı...


Nerden başlaşak nasıl anlatsak… 
Gezme hastalığına nasıl yakalandığımızdan mı bahsetmeli, 
yoksa gezi blogu tutmaya nasıl karar verdiğimizden mi ilk olarak? 

Haydi bizden, yani Serap ve Tamer’den baslayalım
:)